İman etmek, boşluğun bilinmezliğinden tedirgin adımlar ile uzaklaşmaya çalışmakta olan çaresiz bir adamın, bir mumdan faydalanmasına benzer. Adam, bir yandan mumun cılız ışığından faydalanarak çevresini tanımaya ve güvenle ilerlemeye çalışırken, diğer taraftan da şekli sürekli değişmekte olan ışık kaynağının sönmemesine dikkat eder. Adamın kaçışında ona eşlik etmekte olan bu kutsal ışık, aydınlattığı sırada karanlıkta bıraktığı yerler olduğundan tam anlamıyla güvenilir bir yol gösterici değildir. Kimi sorular cevapsız, kimi cevaplar ise yetersiz kalır. Tüm bunlara rağmen adam -belki de hiçliğin şeffaf yüzüyle karşılaşmayı ve ona alışmayı tercih etmediğinden- her şeyin tek çözümü olarak gördüğü ışığı yitirmemeye çalışır. Oysa bilir ki, bir mumun zamanı geldiğinde kullanılamaz hale gelmesi gibi inanç da, bir başlangıç ve son evrelerinden oluşan, insanoğlunun kirli zihinlerinde şekillenmekte olan yalnızca bir yanılsamadan ibarettir.
Bu yanılsamadan geriye bazen sadece, bir süreliğine adam için yaşam kaynağı olan kutsal inanç ateşinin, ölü külleri kalır.
İlahi küller.
Bu yanılsamadan geriye bazen sadece, bir süreliğine adam için yaşam kaynağı olan kutsal inanç ateşinin, ölü külleri kalır.
İlahi küller.
![]() |
İlk bakışta Lord of the Rings serisindeki Nazgûlleri anımsatan bu silüetler grup elemanları oluyor, evet. “Cendres Célestes” (İlahi Küller), 2014 yılında Kanada'da kurulmuş olan Black metal grubu Cantique Lépreux'nun ilk albümü olma özelliğini de taşıyarak Mart ayında türün severlerine sunuldu. Sene sonu listelerinde kendine yer bulup bulamayacağı tartışılır olsa da, grubun birlikteliğinin ilk ürünü olarak değerlendirdiğimde -standart olmasına rağmen- umut veren bir 36 dakikayı geride bıraktığımı söyleyebilirim. Çünkü son parça “Le Mangeur d'os”yu da dinlediğimde, ortalama bir Black metal albümü için olan beklentilerimin karşılandığını hissettim. Dine karşı alınan sert tavır, sırıtmayan klasik vokaller, albüme ayrı bir atmosfer kazandıran Fransızca ve özellikle “Tourments des Limbes Glacials”da ön plana çıktığını düşündüğüm akılda kalıcı besteler. Intro'nun bana “Amiensus - Become the Fear” adlı parçayı anımsattığını da belirtmeyi unutmayayım.
“Cendres Célestes”, büyük beklentiler ile dinlemediğiniz takdirde gerçekten hoşunuza gidecek fakat bu durumun, albümün oldukça sıradan bir kapağa sahip olduğu gerçeğini değiştiremediği ve buna rağmen yetenekli olduğunu düşündüğüm bir grubun yaptığı iyi bir siftah.
İyi bir gün geçirmeniz dileğiyle, keyifli dinlemeler.
Puanım: 7/10. |